24 Nis 2010

METABOLIK DENGE SIVISI.

Metabolik Denge Sıvısı
Böbrek ve bağırsak çalıştırıcı, yağ emilimini azaltıcı bu içecek, bir elma, bir limon, bir kuru dal tarçın, bir tatlı kaşığı tane karabiber, bir tatlı kaşığı kuru karanfilden yapılıyor. elma ve limon, kabukları ile bölünür. içerisine tarçın, taze karabiber, kuru karanfil eklenerek üç litre suda kaynatılır. süzülüp soğumaya bırakılır. içerisine buz parçaları eklenerek günde üç fincan içilebilir.
(Alinti)

20 Nis 2010

Türkçemizin ilk hali, son hali ve geleceği


Türkçemizin ilk hali, son hali ve geleceği …

Yıl: 1960
"Karşıma âniden çıkınca ziyâdesiyle şaşakaldım.. Nasıl bir edâ takınacağıma hükûm veremedim, âdetâ vecde geldim. Buna mukâbil az bir müddet sonra kendime gelir gibi oldum, yüzünde beni fevkalâde rahatlatan bir tebessüm vardı.. Üstümü başımı toparladım, kendinden emin bir sesle 'akşam-ı şerifleriniz hayrolsun' dedim.."

Yıl: 1970
"Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım.. Ne yapacağıma karar veremedim, heyecandan ayaklarım titredi. Ama çok geçmeden kendime gelir gibi oldum,
yüzünde beni rahatlatan bir gülümseme vardı.. Üstüme çeki düzen verdim, kendinden emin bir sesle 'iyi akşamlar' dedim.."

Yıl: 1980
"Karşıma âniden çıkınca fevkalâde şaşırdım.. Nitekim ne yapacağıma hükûm veremedim, heyecandan ayaklarım titredi. Amma ve lâkin kısa bir süre sonra
kendime gelir gibi oldum, nitekim yüzünde beni ferahlatan bir tebessüm vardı.. Üstüme çeki düzen verdim, kendinden emin bir sesle 'hayırlı akşamlar' dedim.."

Yıl: 1990
"Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım.. Fenâ hâlde kal geldi yâni.. Ama bu iş bizi bozar dedim. Baktım o da bana bakıyor, bu iş tamamdır dedim..
Manitayı tavlamak için doğruldum, artistik bir sesle 'selâm' dedim.."

Yıl: 2000
"Âbi onu karşımda öyle görünce çüş falan oldum yâni.. Oğlum bu iş bizi kasar dedim, fenâ göçeriz dedim, enjoy durumları yâni.. Ama concon muyum ki ben,
baktım ki o da bana kesik.. Sarıl oğlum dedim, bu manita senin.. 'Hav ar yu yavrum?'"

Yıl: 2020
"Ven ay vaz si hör, ben çok yâni öyle işte birden.. Off, ay dont nov âbi yaa.. Ama o da bana öyle baktı, if so âşık len bu manita.. 'Hay beybi..'( alinti)

12 Nis 2010

TEBESSUM VE TATLI DIL.....

 6eb17109
Sadakadır gülmek İnsan bil bunu
Tebessümü eksik etme yüzünden.
Kin intikam hırsı kötü sil onu
Gönlünden süzülen güzel sözünden.
Yılanı çıkarır hoş dil ininden
Firavun terkeder döner dininden
Ateşi söndürür esen yelinden
Çıkar ise tatlı bir söz özünden.
Bir tebessüm bilki bir ömre bedel
Somurtup eyleme hayatı heder
Uzak olsun senden elem ve keder
Kimse incinmesin acı sözünden.
Günahlar affolsun istersen eğer
Gülücükle tatlı dile ver değer
Alemlerin rabbi kulunu sever
Sevgiyle bakarsa abd-i gözünden.
   alinti
--
2ef7sao

GÖKKUŞAĞININ RENKLERİ....

2oae7sasxmu 
Gökkuşağı'nın hikayesi
Dünyanın bütün renkleri bir gün bir araya toplanmışlar ve hangi rengin en önemli en özel olduğunu tartışmaya başlamışlar:
YEŞİL demiş ki:
- "Elbette en önemli renk benim..ben hayatın ve umudun rengiyim..çimenler,ağaçlar,yapraklar için seçilmişim... Şöyle bir yeryüzüne bakın, her taraf benim rengimle kaplı..."
MAVİ hemen atılmış:
- "Sen sadece yeryüzünün rengisin... ya ben? Ben hem gökyüzünün hem denizin rengiyim. Gökyüzünün mavisi insanlara huzur verir, ve huzur olmadan siz hiçbir işe yaramazsınız"
SARI söz almış:
- "Siz dalga mı geçiyorsunuz? Ben bu dünyaya sıcaklık veren rengim..güneşin rengiyim.. ben olmazsam soğuktan donarsınız hepiniz"
TURUNCU onun sözünü kesmiş:
- "Ya ben?? Ben sağlık ve direncin rengiyim...insan yaşamı için gerekli vitaminler hep benim rengimde
bulunur..portakalı, havucu düşünün.. ben pek ortalarda görünen bir renk olmayabilirim ama güneş doğarken ve batarken gökyüzüne o güzel rengi veren de benim unutmayın"

KIRMIZI daha fazla dayanamamış: <******>
- "Ben hepinizden üstünüm!!! Ben kan rengiyim!! Kan olmadan hayat olur mu!! Ben tehlike ve cesaretin
rengiyim!!! Savaşın ve ateşin rengiyim!! Aşkın ve tutkunun rengiyim!.. Bensiz bu dünya bomboş olurdu!.."

MOR ayağa kalkmış:
- "Hepinizden üstün benim.. ben asalet ve gücün rengiyim. Bütün krallar, liderler beni seçmişlerdir.. ben otorite ve bilgeliğin rengiyim, insanlar beni sorgulamaz... Dinler ve itaat ederler"
Ve bütün renkler hep bir ağızdan kavgaya tutuşmuşlar... her biri diğerini itip kakıyor "en büyük benim" diyormuş... Derken... Bir anda şimşekler çakmış ve yağmur damlacıkları gökten düşmeye başlamış...
Bütün renkler neye uğradıklarını şaşırmış, korkuyla birbirlerine sarılmışlar...

Ve YAĞMUR'un sesi duyulmuş...
- "Sizi aptal renkler..bu kavganızın anlamı ne, bu üstünlük çabanız neden? Siz bilmiyor musunuz ki her biriniz farklı bir görev için yaratıldınız, birbirinizden farklısınız ve her biriniz kendinize özelsiniz... Şimdi el ele tutuşun ve bana gelin"
Renkler bunun üzerine kendilerinden çok utanmışlar.. el ele tutuşup birlikte gökyüzüne havalanmışlar ve bir yay seklini almışlar..
Yağmur onlara "bundan böyle..." demiş.."her yağmur yadığında siz
birleşip bir renk cümbüşü halinde gökyüzünden yeryüzüne
uzanacaksınız ve insanlar sizi gördükçe huzur duyacaklar, güç
bulacaklar..insanlara yarınlar için umut olacaksınız.....gökyüzünü
bir kuşak gibi saracaksınız ve size G Ö K K U Ş A Ğ I diyecekler..
anlaştık mı?"

Bu yüzden ne zaman dünyamız yağmurla yıkansa, ardından gökyüzünde G Ö K K U Ş A Ğ I belirir...
Biz de gökkuşağındaki o renkler gibi birbirimizden farklıyız ve
hepimiz özeliz... Bunu bilerek etrafımızla uyum içinde yaşamalıyız.

--
alinti
14xf0

DINLE BENI YUREGIM.....

7hshj9gkjy0 
Dinle beni yüreğim...
sadece ve sessizce dinle....

ve selam et yüreğim...

sevdaya aşka dair ne varsa hepsine selam et.

Bir yalvarışla çıkmıştık yola biz...

bir haykırışla....

umutlarımızı anlatmıştık susayan gönüllere..

biz sevdanın esiriydik yüreğim....

biz aşk askeriydik...

Şimdi bir köşede bükükse boynumuz...

ağlıyosak hala,incilmişsek yine toparlanma zamanı yüreğim...

bu yolda acının adını GÜL koyduk biz... zehirin adını BAL koyduk biz....

itselerde, herkesi DOST bildik biz....

bilelim yüreğim hep böyle bilelim biz...

Dertlere siper olma zamanı,gönüllerde sevda olma zamanı..

yüreğim kışın bahar olma zamanı....

hadi bir umut yine...kalkalım ayağa..

hadi silelim gözyaşlarımızı...

kimse görmesin bilmesin ağladığımızı... dostumuz olan geceyi bekleyelim yüreğim....

vede bizi yalnız bırakmayan yıldızlarımızı...

onları dost seçtik biz kendimize...

çünkü hem çok uzaktırlar hemde çok yakındırlar...

vede

ışıklarıyla geceyi ne güzel aydınlatırlar... örtsün yüreğim gece bütün yaralarımızı....

saklasın bizim gözyaşlarımızı.....

elimizi kaldırdık ya semaya biz....

UNUTMA yüreğim biz istedik

AŞIK olmayı RABBİMİZDEN...

biz istedik dertleri can-ı gönülden...

gelsin dedik...sevginin fedakarlığı olacakdı elbet....

Yüreğim AŞIKLAR için burası sadece bir gölgelikti..yani okadar kısaydı..

O yüzden AŞIKLAR buraya hiç kıymet vermediler....

kimseyi incitmediler..

değmezdiki zaten bir gölgelikdi bura onlar için...

onların yurdu AŞIKLAR DİYARIYDI.....

ne kadar uzağız dimi yüreğim oraya.. gayret yüreğim...

gayret ve az sabret yüreğim....

kapı kapı dolaşma zamanı şimdi...

sevginin sahibini anlatmak için... kovulsakda anlatma zamanı yüreğim aşkın sahibini tanıtmak için...

anlatalım haykıralım ve yanalım yüreğim... nereye gidiyor bu insanlar diye....

ağlayalım yüreğim ağlayalım...

bize sevgiyi öğretmişti RABBİM....

sevgiyi tanımamız için bize anne baba eş dost göndermişti..... ama bunlar araçtı yüreğim...

basamak basamak HAKKA ulaşmak için....sevmekti yüreğim sadece onun için....

Hüzün mevsiminde dökülen yaprak gibiyiz.... savrulduk heryere..

kaybettik benliğimizi..

unuttuk nerden geldiğimizi ve nereye gittiğimizi....

ve şimdi yüreğim....

hatırlama ve hatırlatma zamanı...

gözler sahtelikleri gördü hep..

eller sahteye uzandı hep...

kaç el yetim başını okşuyor yüreğim...

kaç el bir gözyaşı siliyor....

oysaki bu eller bize yüreklere dokunmak için verilmişti...

ve kaçımız şimdi gerçekleri görüyor..

kaçımız işine geleni görüyor....

oysa yüreğim bu gözler hakkı görmek için verilmemişmiydi.....

ve kaçımızın kulağında

sevgi sözcükleri çınlıyor....

kaçımız iyi şeyler duyuyoruz..

oysa bunların hepsi bize bir duyguyu büsbütün yaşamak için verilmişti....

AŞK...

işte ozaman göz onu görürdü, kulak onu duyardı, ayak ona varırdı, el ona uzanırdı......

Hasret yükünü sırtlayarak çok yollar aldık...

gözyaşlarımızı gönlümüze akıttık...ve yüreğim senle beraber kanadak,

acıtıldık, incitildik,itildik......

varsın yapsınlar yüreğim...

biz burda kalıcı değiliz...

varsın yapsınlar yüreğim biz lanet edici değiliz....

her şeyi gören her şeyi görüyo yüreğim... sen üzülme...mahzun olma....

Umut hayalimiz olsun..

sevdamız sermayemiz olsun...

gözlerimiz ışığımız olsun...

sözümüz özümüz olsun...

halimiz aşkımız olsun...

benliğimiz HAK ESİRİ olsun.....

güneşimiz rüyamız olsun....

ve bir gün öldüğümüzde

ADIMIZ AŞIK KONSUN.....

hep diyorum ve hep diyeceğim yüreğim sanma AŞK kolay değildir....

AŞIKLAR DİYARINA varmak kolay değildir... bedelde herşeyi ister....

AŞIKLAR kendilerini düşünmezlerdi kendileri yoktiki zaten onlar hiç buraya ait olmadılarki....

onların yaşadığı acıları yaşamadan bu yolda sana yol yok yüreğim..yol yok.....

..Ve Yüreğim Yine Gitme Zamanı..

Seviyorum Sevmenin Acı Vermesini Her Sevenin Sevilmediğini Bile Bile.Ama Yınede Bir Umut Taşıyorum SEVEN SEVİLİR Diye.!!
DUYMADAN SESLENMEYİ BİLİYORSA YÜREK,GÖRMEDEN SEVMESİNİ DE BİLİR
İCİNDEN SEVGİ GECEN YOLDA; SEVGİ ISIGI YOLUNUZU AYDINLATSIN
BU GÜNÜNÜZ DÜNDEN İYİ OLMASI TEMENNİSİYLE

alinti
ara1

9 Nis 2010

HZ. MEVLANA OĞLUNA DER Kİ..

 avatar10733cs
HZ. MEVLANA OĞLUNA DER Kİ..
MEVLANA OĞLUNA DERKİ Bahaeddin! Eğer daima cennette olmak istersen,herkesle dost ol, hiç kimsenin kinini yüreğinde tutma!Fazla bir şey isteme ve hiç kimseden de fazla olma! Merhem ve mum gibi ol! İğne gibi olma!
Eğer hiç kimseden sana fenalık gelmesini istemezsen,
Fena söyleyici! Fena öğretici Fena düşünceli olma  Çünkü bir adamı dostlukla anarsan, daima sevinç içinde olursun İşte o sevinç Cennetin ta kendisidir. Eğer bir kimseyi düşmanlıkla anarsan, daima üzüntü içinde olursun. İşte bu gam da cehennemin ta kendisidir. Dostlarını andığın vakit içinin bahçesi çiçeklenir,
gül ve fesleğenlerle dolar.
Düşmanları andığın vakit, için dikenler ve yılanlarla dolar,
canın sıkılır, içine pejmürdelik gelir..
Bütün peygamberler ve veliler, böyle yaptılar,
içlerindeki karakteri dışarı vurdular.
Halk onların bu güzel huyuna mağlup olup tutuldu,
hepsi gönül hoşluğu ile onların ümmeti ve müridi oldular
Mevlana oğluna der ki:
Bahaeddin!
Düşmanını sevmek, düşmanının da seni sevmesini istersen,  kırk gün onun hayrını ve iyiliğini söyle, o düşman senin dostun olur;
Çünkü gönülden dile yol olduğu gibi, dilden de gönüle yol vardır.


76
avatar10733cs
alinti.

Haberler

HAYAT GÜZELDIR

HAYAT GÜZELDIR

dünyadan...

free counters